Biseta Preloader
İletişim

Mimar Sinan Mahallesi, 1487. Sokak 2 D Konak - İzmir

[email protected]

Gözde tatil merkezi: Özdere

Biseta Turizm

Yıllar yıllar önce giderdik bu beldeye. O zamanlar böyle marka bir yer değildi. Şimdi ise bir turizm cenneti. Uluslararası mavi bayrak sahaları ödüllerinin sahibi.’

 

Turistler ve misafirler otellerden çıkmaz biz de hiç kimseyi göremezdik. Hayalet bir yer gibi idi sokakları. Genelde de emekliler olurdu. Bir de Denizatı tesisinde yaz okulu kampları gerçekleştirilirdi. Hatta çocuğumuzu da göndermiştik. Birkaç oteli vardı. Sürekli Fransız turistler getirilirdi.

 

Şehir merkezine uzaklığı yalnızca 70 kilometre olan Menderes ilçemizin şirin mi şirin beldesi. Özdere, yapılmış çok düzenli ve bakımlı tatil siteleri, plajlarının uzunluğu- güzelliği,  tarihi ve turistik merkezleri nefis otelleri, huzurlu, sakin yaşam anlayışı ve tatlı esen rüzgarları ile en gözde turizm ve tatil beldelerimizden biri oluverdi.

 

‘HIZLA DEĞİŞTİ, GELİŞTİ’

Son yıllarda köyden bir turizm cennetine dönüşmüş olan Özdere’de yaşayan arkadaşlarım sabah işlerine gelip akşamları da hiç üşenmeden ve yorulmadan yarım saat / kırk dakika gibi bir zaman içinde yazlığına varıyor,  günün tadını çıkarıyor, gün batımının o eşsiz güzelliğini yaşıyorlar. Son yıllarda beldenin yıldızı bir hayli parladı. İlerledi, gelişti. Bilinilirliği arttı. Plajları mavi bayraklarla donandı. En çok turist gelen yerlerden biri oldu.

 

TARİHİ VE TURİSTİK

Tarihi geçmişi MÖ. 5 binli yıllara dayanıyor. Meşhur satsuma mandalinası Özdere’de yetişiyor. Ve belde de mavi- yeşil- turuncu tonlarını iç içe bir şölen sunuyor. Ahmetbeyli ile birlikte 30 km’yi aşan bir sahil şeridine sahip güzelliği kolye gibi takınmış adeta. Girintili kıyı şeridindeki koyların güzelliği ve bakirliği de cazibesini daha da artırıyor.

 

Havalimanı, İZBAN, Otobüs garajı, dolmuşlar gibi ulaşılması da çok kolay bir belde. Havalimanı-  Özdere arası sadece 50 kilometre İzmir- Özdere arasında ise İZBAN’ı kullanıp aktarma otobüs ile veya dolmuşlarla Özdere’ye ulaşmak çok kolay ve ekonomik.

 

‘ŞAHANE HAFTA SONU’

Geçen hafta sonunu Özdere’de bulunan Grand Efe Otel’de geçirdim. Son yıllarda geçirdiğim en güzel hafta sonlarımdan biri oluverdi. Nasıl huzurlu, nasıl dinlenmeceli.  Özellikle akşam üstü esen rüzgarı ile serin serin şezlongunuzda plajda uyuyabiliyorsunuz. Tertemiz, yosunsuz bir deniz. Size serinliğini ve gerçek bir denizde olduğunuzu hissettiren suyu nasıl da özlemişiz.

 

AYŞEGÜL İNCEOĞLU

Tam anlamı ile dinlendik hem de Grand Efe Oteli’nin sahibesi- müdüresi  sevgili arkadaşım Ayşegül İnceoğluile de birlikte olunca  her şey çok daha güzel. Kadın elinin ve Ayşegül’ün ruhunun güzelliği her şeye ama her şeye yansımıştı. Onu gören tüm personelin yüzünde gülücükler oluşuyordu. İnsan odaklı.  Çocukları, gençleri, insanları sevgisi ve ilgisi ile hayatına almıştı. Kimin ne derdi sorunu var bilir, hepsi ile tek tek ilgilenirmiş. Bu nasıl güzel, örnek bir kişilik ve erdemliliktir anlatamam.

 

‘DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN’

Hiçbir şeyi ihmal etmeden, sürekli kontrolde olmasına rağmen yalnızca mimikleri ile en çok da gülen gözleri ile konuşarak her şeyi halleden,  tüm konuklarını tek tek önemseyen bir genel müdür.

 

kadın algısı ile gönül gözü ile bakınca her şey nasıl da farklı olabiliyor. Sevgiyle, güzellikle, iyi niyetle, misafir memnuniyeti odaklı bir hizmeti almanın keyfi anlatılamaz.  Bu arada Ayşegül’üm için otel çalışanları harika bir doğum günü düzenlemişler ki.. Bunu yaşayabilmek için böyle bir STK’cı böyle bir iyilik meleği, gerçek dost ve iyi bir insan olmak, kısaca ”Ayşegül” olmak gerek.  Bir kez daha yeni yaşını kutluyorum.

 

GRAND EFE OTEL

Tatile çıkmadıysanız ve Özdere’ye gitmediyseniz Grand Efe diyebilirim rahatlıkla. Nefis havuzları denize sıfır konumu, çocuk kulübü, her şey dahil sistemi, akşam şovları, harika gün batımları, temizliği, yemeklerinin güzelliği, lezizliği ile unutamayacağınız bir tatilin ev sahipliğini yapmış olurlar.

 

HUZURLU BİR BELDE

Otelden ayrıldığımızda beş dakika mesafedeki şehir merkezine gittik. Dostlarımızı ziyaret ettik.  Hep birlikte sahilini gezdik.  Fazlaca vaktimiz yoktu. O meşhur Sevgi Parkı’nı göremedik.  Çukuraltı’nı çok sevdik. Sanki bir Avrupa ülkesinde idik. Huzurlu, plajında bronz heykelleri, sık sık denize inen merdivenleri ve iskeleleri, birbirini rahatsız etmeyen tatilcileri ve ile keyifli bir tatilin, çam ormanlarının, tatlı rüzgarının ve denizin güzelliğinin farkındaydılar.  Biz de söz verdik, tekrar gideceğiz.  Sahilde akşam yürüyüşlerine katılacağız. Öyle keyifliymiş ki, yaşamak gerekirmiş..

 

Hem de tüm bu güzellikler için kucak dolusu harcamalar yapmıyorlar.

 

Sevgi ve sağlıkla kalın..

 

-Bircan Tağıl